6 Nisan 2010 Salı

GREY GARDENS























Tüm zamanların stil ikonu
Hayır! Geçen sezon dünya modasına damgasını vuran baş örtüsü trendinin bu topraklarla alakası yoktu.Akımın baş mimarlarından Domenico Dolce ve Stefano Gabbana’nın da dediği gibi, ilham kaynakları bizzat Kraliçe Elizabeth’di.
Ondan önceki sezon da farklı baş örtüsü yorumları görmüştük; dergilerde, podyumlarda ve kimi zaman da muasır medeniyetlerin sokaklarında.O zaman da şöyle demişti tasarımcılar: “En büyük esin kaynağımız, Edie Beale”.Jackie Onassis’in kuzeni Edie Beale’in ismini zikretmek, en bilinen moda klişelerindendir aslında.İyi tasarımcı olmanın yolu onun gençliğinden, daha sonra da annesiyle beraber yaşadıkları ‘çöp ev’ Grey Gardens’da çekilen belgeselden etkilendiğini söylemekten geçer.

Calvin Klein, John Galliano, Jean Paul Gaultier, Prada, Marc Jacobs…Hatta Jacobs, bir çantasına Edie’nin ismini bile vermiştir.

DREW BARRYMORE OYNADI
Peki nedir Edie’yi bu kadar özel kılan?Jackie O’nun kuzeni olmasının yanı sıra, 1930’lu yıllarda New York sosyetesinin en gözde bekarlarındandır, Edie. Kendisiyle aynı ismi taşıyan annesi de en az onun kadar hoş ve dikkat çekici bir kadındır.Anne bir süre şarkıcılık yapar; Küçük Edie ise dansçı olmak istemektedir.Ama ait oldukları sosyal sınıf, anne-kızın gönüllerinden geldiği gibi yaşamalarını hoş karşılamaz.Büyük Edie, East Hampton’daki Grey Gardens isimli malikaneye çekilir, münzevi hayatı yaşamaya başlar.Hiç evlenmeyen Küçük Edie de annesini bu 28 odalı evde yalnız bırakmak istemez.Yıllarca hijyen sınırlarını zorlayan şekillerde yaşarlar.
Anne-kızı bugün hala konuşmamızın nedeni ise, 1975’de çekilen; kendisi kült, öznelerini ise ‘ikon’ mertebesine yükselen Grey Gardens belgeseli.Belgeselde, bir anne-kızın ‘özgürleşmek’ için dış dünyadan kaçışı, yaşayışı ve ilişkileri en doğal haliyle izleyiciye aktarılıyor.Popüler kültürü can evinden vuran Grey Gardens, daha sonra tiyatro oyunları, ödül alan müzikaller ve hatta bir Rufus Wainwright şarkısı olarak da çıktı karşımıza.

Sadık hayranlarının kurduğu çok sayıda dernek, internet siteleri ve gruplar da var.

Kostüm partilerinde de sıkça tercih edilen karakterler, anne-kız Edie’ler.

Son olarak geçtiğimiz haftasonu HBO kanalında yepyeni bir film yayınlandı.

Başrollerini Küçük Edie olarak Drew Berrymore, Büyük Edie rolünde ise Jessica Lange’in Grey Gardens’ın 2009 versiyonu, yine bir rekor kırarak iki gün içinde 2.7 milyon kişi tarafından izlendi.

EŞARP VE BROŞU, İMZASIKüçük Edie’nin özellikle, zamansız bir moda ikonuna dönüşmesinin sebebi, hayret ettiren yaratıcılığıyla gelen kendine özgü stili.Belgesel, Edie’nin ‘o günkü kostümünü’ anlatmasıyla başlıyor zaten.Hırkadan bozma bir etek, balıkçı yaka bir kazak. Altına giydiği külotlu çorabın içinde de beyaz bir şort görünüyor. “Böylece” diyor Edie, “Eteği istediğiniz zaman çıkarıp pelerin olarak kullanabiliyorsunuz.”Edie’nin gençliğinden beri saçları döküldüğü için başı hep kapalı.

Ya eşarp takıyor ya da kazakları ters geçirip başını kapatmak için kullanıyor.

Hırkalar, gömlekler, eline ne geçerse şık bir baş örtüsüne dönüşüyor.
Bir sahnede, el havlusunun da eşarp olabileceğini görüyoruz.Bir de imzası haline gelen altın broşunu takıyor üzerlerine.

Ve işin tuhafı, hem Edie’ye yakışıyor, hem de son derece hoş görünüyor bu deneysel moda girişimleri.Paçavra diyebileceğiniz şeyleri bile kullanıma sokmayı başarıyor Edie.Parasızlıkla gelen zorunluluğun da bunda payı var.

Stil sahibi olmak için modaya uymak gerekmediğini, yokluk içinde de hoş görünülebileceğini gösteriyor bize.
Bugün ‘resesyonista’ denen kriz maduru kadınların en eski ve en iyi örneği belki de. DIY (kendin yap) akımının da öncülerinden olsa gerek.Vivienne Westwood’un ilkbahar-yaz sezonunun ana fikri de Edie’nin 70’lerde başardığı şey değil mi zaten?Edie hayatta olsa, ondan iyi moda tasarımcısı olabilir miydi?

Filmin kostümleri hayranlardan geldi
HBO kanalında yayınlanan yeni Grey Fardens filminin stilisti, Uma Tuhman’ın Kill Bill’deki sarı kostümünü bizlere kazandıran, Catherine Marie Thomas.

Grey Gardens’ın kostüm yönetmenliğini “Her stilistin rüyası” olarak tanımlayan Thomas, filmde kullanılan kıyafetler için onlarca vintage mağaza dolaşmış, bazılarını da belgesele bakarak tıpa tıp kopyalamış.

Bu aşamada, Grey Gardens hayranları çok işine yaramış.Sarı-kahverengi çiçekli kıyafetin aynı kumaşını onlardan bulmuş mesela.

Dans ederken giydiği bornoz da yine bir hayrandan ödünç alınmış.
Nasıl Küçük Edie olunur?
* Yaratıcılıkta sınır tanımayın. Her parçanın, daha önce aklınıza gelmeyen bir kullanımı olabilir.* Gömleklerinizi, havluları eşarp olarak kullanın.* Kazaklarınızı kafanıza ters geçirin. Üzerine altın bir broş takın.* Mayolarınızı günlük hayatta da giymeyi ihmal etmeyin.* Hırkaları etek olarak değerlendirin.

* Küpelerinizi ayakkabılarınızı süslemek için de kullanın.* Desenleri karıştırmaktan korkmayın.* Makyajsız çıkmayın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder